Friday, 26 February 2010

Turkish vocabulary - Cooking, food, grocery shopping


haşlamak: to boil (food)
- Annem diyet yapıyor. Sebzeleri suda haşlıyor ve yağsız yiyor.


kaynatmak: to boil (water)
- Hülya makarna için önce suyu kaynatın, piştikten sonra süzgeçle süzün.


bölmek: to slice, doğramak: to chop
- Kızım, salata yapmak için damates böl ve havuç doğra.


çırpmak: to whisk, to whip
- Ablam kek için önce yumurta ve şekeri çırpıyor.


karıştırmak: to mix, to stir
- Çayına şeker koymadım, sen koy ve karıştır.


pişirmak: to cook
- Akşama misafirimiz var, yemeğe ne pişirelim?


kızartmak: to fry, to grill
- Çocuklar patates kızartmasına bayılıyor. 


gıda alışverişi: grocery shopping
market: supermarket, grocery shop
süpermarket: supermarket
bakkal: grocer, grocery shop
alışveriş listesi: shopping list
ürün: product
son kullanma tarihi: expiry date
fiyatlar ve ürünler arasında karşılaştırmak: compare prices and products
marka: brand
ekonomik boy (self explanatory)
aile paket (self explanatory)
avantajlı (self explanatory)
denemek: to try out, to give it a go
haftalık alışveriş: weekly shopping
kalabalıklı: crowded





No comments:

Post a Comment